Yeni ev kuranlar yâda sıkıldım evimi değiştirmek istiyorum diyenler için. Birçok tarz var. Tabi ki her tazında maddi ve manevi külfetleri var. Birkaç eşya ile bir tarz oldu tamam denilmiyor. Mobilyasından, küçük eşyalarına, halısına, aksesuarlarına kadar her şey sahip olduğunuz yâda sahip olmak istediğiniz tarzı ortaya koyuyor. Nasıl tarz evlerde yaşıyoruz, tarzımızı değiştirmek istiyoruz ne yapmamız gerek bu soruların hepsi burda.
Bütçeyi çok zorlamamak isteyenler, sadece aksesuarlar ile evin tarzını değiştirebilir. Hemen örnek vermek istiyorum. Salonunuzu daha karakteristik, ruhunuzu yansıtan bir havaya sokmak istiyorsunuz. Bohem tarzı istiyorsunuz diyelim. Renkli elişi kumaşlar ile masa ve sehpalarınızı süsleyebilirsiniz. Halılarınız eskitilmiş, renkli kilimler olursa, bütünlüğü sağlayacaktır. Tablo tercihleriniz, yatak başı, tülleriniz evin havasını başlı başına değiştirecektir. El işinin hâkim olduğu küçük kırlentler, yastıklar, mistik anlamı olan doğal taşlar ile detaylarda tamamlanacaktır. Sanmayın ki, eviniz bu hali ile hiç modern tarz eşya barındırmayacak. Örneğin modern bir yatağın sadece başını değiştirebilirsiniz. Sade bir koltuk takımı üzerine şık bir elişi şal atabilirsiniz. Eski, yeni resimlerinizden oluşan bir köşeyi eskitilmiş bir fener ile aydınlatıp salona biz imzası atabilirsiniz. Bu tarzı benimseyen kişiler genellikle, seyahatlerinde aldıkları şeyleri, babaanne, anneanne hatıralarını saklarlar ve evin bir köşesinde sergilerler. Ahşap kitaplık ve içinde şarap gibi yıllar geçtikçe kıymetlenecek kitaplar. Bu tarz çok özgün size ait izler taşıyan bir dekorasyon olacaktır.
Modern stilde sadelik ve şıklık ön plandadır. Kişiye ait kullanım alanı oldukça geniş bırakılır. Kullanılmayacak gereksiz eşyalara hiç yer verilmez. Kişi ve evi kalabalıktan arındırılır. Şeffaf eşyalar, cam mekânlar, kapaksız raflar çok kullanılır. Çünkü bu tarzın kendini ifade ediş şekli ben sadeyim ve arınmışımdır. Kapak arkasında üst üste yığılı eşya var düşüncesinden sıyrılmak için dolaplarını, kitaplıklarını kapaksız sergiler. Girişte yer alan portmanto dâhil her şeyin içi dışı birdir. Kullandığı eşyaların malzemesi genelde metal ve cam ağırlıklıdır. Bomboş bir duvarda devasa bir tablo sergiler. Salonu düşünürsek kocaman bir L koltuk koyar. Ayaklı lamba ile avizenin salon işgalini önler. Koca bir çiçek ile tüm doğa ve yeşil ihtiyacını giderir. Asla ev içinde fazlalığa izin vermez. Bu tarzı yakalamak istiyorsanız. Yeni şeyler almak yerine, sadeleştirme yoluna gidebilirsiniz. Mutfakta baharatlık dâhil tezgâh üzerinde hiçbir şey tutmaz. Tiryakisi olanlar için sadece kahve makinası ortadadır.
Saray tipi dekorasyon, maliyeti en zor olan tarz. Çünkü baştan sona her şey ihtişamlı olmak zorunda. Bildiğiniz üzere bunu yapmak sağlam bir bütçe istiyor. Fransız gipürleri ile uzun yere kadar inen tüller, kalın tafta perdeler. Duvarda yer alacak tablo oldukça eski olmalı, hatta ressamı ölmüş olanı makbul. Sehpalar, mobilyalar işlemeli ağır olacak. Mum sade konulmaz, şık şamdanlarda olacak. Ve bu işin çok maliyetli yanlarından biride halı. Muhakkak elişi olacak böyle halıların fiyatı mobilya ile yarışır cinsten oluyor. Böyle evlerde antika eşyalar yer alıyor. Çok yâda az fark etmez antikaya yer vermek lazım. Bu nedenle çok zengin, yalı tarzı evlerde oturan kişilerin saraylı takıntısı oluyor. Bu evin bir yerinde el yazmalı bir Osmanlı kitabı, ilk girişte bir saraylı karşılama muhakkak yer alır. Eğer ev sahibinin, soyu bir saraylıya bağlanıyorsa onu gösteren soya ağacı. Bu aslında orada oturmayı ve o eşyaları hak ettiğinin görsel kanıtı olmuş oluyor.
İskandinav tarzı ev dekorasyonuna sahip olmak istersek, daha iç açıcı renkler kullanmamız lazım. Beyaz, kırık beyaz, fildişi vazgeçilmez ana renkler. Mevsimsel olarak yılın altı ayını ağır kış şartlarında kasvetli geçiren İskandinav insanları evin ferahlatıcı ve sıcak görünmesini istiyor. Koyu renkler (siyah, kahve, kırmızı vb.) ancak birkaç figürde renk katmak ve beyazı daha çok ortaya çıkarmak için kullanılır. İnsanın içini ısıtan görselliğe sahip olan pelüşler, hayvan postları ve kilimler sıklıkla kullanılır. Koltukların kenarında muhakkak şal, yün battaniye kendini gösterir. Genel olarak şıklık, sadelik ve rahatlıktan yanadır. Duvardan duvara beyaz bir kitaplığın önünde kocaman bir kitap okuma koltuğu, yanında kahve ve başucu kitabı koyulacak sehpa, şık bir gazete ve dergilik salon için olmazsa olmazdır.
Nasıl bir tarz seçersek seçelim, bizi yansıtan, içinde rahat ettiğimiz bir tarz olmalı. Modern dünyanın koşturması ve yoruculuğu içinde evlerimiz bizim sığınaklarımız.
Bir yanıt bırakın