Kadının Aşkı Yıl Sürer?

Çok seviyorsunuz, âşıksınız, gözünüz ondan başkasını görmüyor. Her an her saniye aklınızda ‘’O’’ var.  Ondan başka birisiyle mutlu olamayacağınızı düşündüğünüz için de evlenmeye karar verdiniz. Çok mutlusunuz. Beyaz atlı prensinize kavuşmanın verdiğiz hazla ayaklarınız yerden metrelerce yukarılarda muhtemelen. Aman nazar değmesin diyelim ama bu böyle ne kadar sürer?

Peki, kadının aşkı kaç yıl sürer? Daha ne kadar böyle deli divane âşık kalacaksınız hiç düşündünüz mü?

Evet, aşın bir ömrü var. Amerikalı bilim adamlarının yaptığı araştırmalar neticesine göre kadının aşkı maalesef sadece dört yıl sürüyormuş. Yine yapılan araştırmalara göre kadın, erkeğe duyduğu aşkı en fazla dört yıl içinde tüketecek bir genetik programa sahipmiş. Ancak bu süre kadının sosyal ve kültürel çevresi, ekonomik yapısı ve benzeri koşullar nedeniyle az da olsa değişebiliyor.

‘’ Aşk dediğin laftır derler; sakın kanma onlara…’’ diye bir şarkı vardı eskilerden 🙂 Aşkla ilgili şarkı, hikâye, kitap ve benzeri o kadar çok şey var ki…

aşk kaç yıl sürer

Peki, gerçekten de aşk laf mı, bir hastalık mı? Aşk geçici bir duygu mu? Her ayrılık bir vurgun mu? O kadar çok sorulacak ve cevaplanacak soru var ki…

Çocukluğumuzdan beri anlatılan aşk masalları, ‘Leyla ile Mecnun’ hikâyeleri yalan mıydı?

Hayır, belki yalan değildi ama bize o kadarı anlatılmıştı. Yani sonrasında ne olduğunu bilmiyoruz. Belki evlendikten sonra Leyla da Mecnun’a diş macununu ortasından sıktığı için kızmıştır. Belki Mecnun ‘’bu çorbaya neden bu kadar tuz koydun? Tansiyonum var biliyorsun mahsus mu yapıyorsun?’’ diye çıkışmıştır. Netice itibariyle kavuştular, evlendiler ama sonrasını bilemiyoruz. Herhalde üzülmeyelim diye anlatmıyorlar 🙂

Sonuç olarak aşk en fazla üç dört yıl içinde bitiyor. Ama burada bahsettiğim birbirine kavuşanların aşkıdır. Âşık Veysel ne demiş: ‘’Seversin, alırsın karın olur. Seversin, alamazsın o zaman kara sevdan olur.’’ Neyse, sonrasında bu aşk ya sevgiye dönüşüyor ya da hepsi birden tükeniyor. İki taraf da birbirini daha iyi tanıdıkça, farklı yönlerini görmeye başlıyorlar. Bu farklı yönleri kabul etmek, tahammül etmek ya da etmemek, işte bütün mesele bu. Kadın ve erkek, iki farklı ailenin yetiştirdiği, iki farkı insan… Birbirlerini oldukları gibi kabul edebiliyorlarsa biten aşkları evrim geçiriyor: sevgi ve saygıya dönüşüyor. Böylelikle yıllarca bir arada kalabiliyorlar. Ama bunun tam tersi olduğunda; iki eski âşık artık birbirine iki düşman gibi davranabiliyor. Bir zamanlar deli gibi sevdiğiniz, âşık olduğunuz kişiye artık nefretle bakıyorsunuz belki de. Evet, gerçekten de çok acı, ama gerçekçi olmak gerekirse maalesef süreç aynen böyle.

Sevgiyle ve sonsuz aşkla kalın…

Yeşim Çelik

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*