Ağzımızdan çıkan sözden çok daha etkili bedenimizin dili. Çoğu zaman sözlerden önce karı tarafa ulaşır ve sözden daha çok etki yaratır. Beden dili daha gerçekçi ve karşı tarafa doğru mesajlar veren mimikler ve hareketler bütünü. Bazen bin bir yeminle anlatamayacağınız gerçeği, küçücük göz bebeğimize sığdırırız. Büyükler der ya “gözler kalbin aynasıdır, yalan nedir bilmez onlar” yalanı söyleyen dildir. Beden hep gerçeği söyler. Bu nedenle davranış bilimi içinde artık nerdeyse ayrı bir bilim olarak ayrılacak beden dili kullanma, yönetme ve bu dili çözümleme. İnsanlar iş görüşmelerinden önce bu alanda uzmanlık yapan, hizmet veren kurumlardan yardım bile almaya başladı. Çünkü bizi en güzel anlatan bedenimizin dili. Uzmanların araştırmalarına göre, kullandığımız kelimeler, sözcükler anlatmak istediğimizin sadece %7 aktarabiliyor. Geri kalanını bedenin hareketleri ve ses tonumuz tamamlıyor.
- Samimiyet ve yakınlık ifadesi; kişiye ait bir mahremiyet alanı var. (Yaklaşık 45 cm kadar)bu mesafeyi koruyarak iletişim kurmuyorsak kişiye yakın olmaya çalıştığımızın ve samimiyet kurmayı arzuladığımızın ifadesi kabul ediliyor.
- Dürüst ve doğru söylediğimizin göstergesi; Avuç içlerimizi kullanıyoruz. Düşünün doğru söylediğini anlatmaya çalışan bir çocuk annesi ile konuşurken sürekli avuç içlerini annesine yönelik açar. (dünyanın en masum en içten ifadesidir) Yemin ederken kutsal kitap üzerine avuç içi koyulur. Avuç içi açılarak el havada yemin edilir. Elimizi kalbimizin üzerine koyup selam veririz, minnet duygusunu ifade etmek için sanatçılar avuç içlerini öpüp sahneye doğru açarlar. Tam tersi durumda suçlu çocuklar ellerini arkalarında saklarlar. Yani tarih boyunca avuç içi bir nevi kalbin temizliğini, samimiyeti ifadenin bedeni yoludur.
- Elleri kenetlemek; iletişime hayır anlamı taşır. Karşı tarafla kontrollü, istediğinde anında iletişimi kesip atmanın güvencesidir. Genelde kocadan hesap soran kadın, öğrenciyi hesaba çeken hoca duruşudur.
- Kadının bileklerini açığa çıkaracak hareketi karşı cinse cinsiyetini, varlığını hissettirme yöntemidir. Çok feminen bir harekettir. Bu nedenle bileklerini bükerek konuşan erkek, kadınsı algılanır.
- Ağzımızı kapatmak; parmaklarımızla yâda yumruğumuzla ağzımızı kapatmamız; gerçekleri söylemek için doğru zamanın beklenildiğinin ifadesi. Daha doğrusu söyleyip söylemek arasında gidip gelen insanlar bu hareketi çok yapar. Buruna dokunmakta, bu hareketin gizlenme yöntemi. Ağzını kapama eğilimindeki kişi son anda burnu ile oynayarak bu duruma engel olmaya çalışabilir.
- El sıkışırken eli sıkı sıkı sarmak; kendine güvenin, “ben buradayım” ifadesidir. El sıkıştıktan sonra elinizi kişinin elinin üzerine koymak “seni severim ama en iyi benimin” resmidir. Genelde de yaş itibari ile büyükler, hocalar öğrencileri ile bu şekilde tokalaşır.
- Yan bakış; ilgi ve saldırganlığın ifadesidir. Söz sataşmaları genelde bu bakış ile yapılır.
- Başı hafif yana eğmek; bu harekette ilginin ve odaklanmanın ifadesidir. Genelde bir tablo incelenirken, doktor sonuçlarınızı incelerken bu hareketi çok yapar.
- Kişinin saçları ile oynaması; karşısındaki ile ilgilendiğinin belirgin bir ifadesidir.
- Göz bebeklerinin büyümesi; heyecanlı olduğumuz zamanlarda büyür. Âşık olan, korkan kişilerin belirgin şekilde göz bebekleri büyür.
- Gözlerini kaçırmak; Buda karşınızdakine “seni odaklanmış dinliyorum, yakalandım” ifadesidir. Yani çok ilgiyle dinlediğimiz kişiler ile göz göze geldiğimizde gözümüzü kaçırırız.
- Kontrolsüz esneme; uzun süren sohbetler sonrası, mani olamadığımız esnemeler devreye girer sıkılmanın göstergesidir.
- İşaret parmağını indirip kaldırmak; bu tarz konuşma seçenlerin alt zemininde muhakkak tehdit vardır. Dini söyleşilerde genelde kullanılır, çünkü emir ve yasaklar anlatılıyordur. Amerikan başkanları çok kullanır.
- Elleriniz vücudunuzun çeşitli bölgelerinde geziyorsa bu güvensizliğin göstergesidir.
- Tedirgin sallanan ayaklarda güvensizlik göstergesidir.
Bir yanıt bırakın