Sosyal Âlemde Kaybolma

Nerede ise hepimiz sosyal bir âlemde süratle seyir halindeyiz. Her türlü konu ve muhatapları bu âlemde. Bazen derin siyasetler yapılıyor hatta kişiler birbirlerine söz ile saldırıyor. Ağza alınmayacak küfürler ediliyor. Tam aksi dostluk, kardeşlik mesajları da buradan atılıyor. İnternet çok güzel bir icat, problem onda değil onu kullanmasını bilmeyen bizlerde. Yoksa bu kadar bilgi sunan bir kütüphaneyi evinizin bir köşesinde kurmanız imkânsız. Fakat bu durum bağımlılığa dönüştü. Artık evde kişi sayısına göre bilgisayar var ya da herkesin elinde akıllı telefonlar internetteyiz. Artık dışarda katıldığımız bir aktivitede bile elimizden telefon düşmüyor. Televizyon ile evimizde küçülen muhabbetler internet bağımlılığı ile sıfırlandı. Peki, neden bu kadar sanal yaşamaya başladık? Hiç merak ettiniz mi?

Biz toplum olarak konuşmayı seven bir toplum değiliz. Konuşmaktan kastettiğim dost arkadaş muhabbeti değil. Biz ruhsal paylaşımlardan, duygu paylaşımlarından çok çekiniyoruz. Özellikle eşler bu konuda çok sıkıntılı. Fakat sosyal âleme bakınca durum paylaşımları ile tüm ruhsal çalkantılarımız ortada “üzgün hissediyor, kızgın hissediyor vb” oysa dönüp yanı başımızdaki eşimize ben sana kızdım yada kırıldım demiyoruz. Surat yaparak anlamasını bekliyoruz. İyi bir şey yaptı ise mutlu hissediyorum sözünü ondan esirgiyoruz. Sanırım sosyal âlemden sallamak, atıp tutmak daha kolay. Çünkü bu âlemde olduğunuz gibi değil, olmak istediğimiz gibiyiz. Karşımızdaki de hayal ettiğimiz gibi. Özellikle kadınlar eşlerinin kendine aldığı çiçekleri ilan ediyor. Ben bu bayanlara daha fazla üzülüyorum. Çünkü bu değer görmediğini düşünen kadının Show’u. Tabi ben burada onu bu Show’a iten erkeğe kızıyorum. Sosyal âlemde mükemmele yakın erkekler yaratılıp, kadınların hayal âlemlerine sızdırılıyor. Elinde ki ile bu örneği kıyaslayan kadının mutsuzluğu kat kat artıyor.

internetten tanisma

Birde ilişkilerini sıfırdan evliliğe taşımaya çalışanlar var. İlk tanışmayı bu âlemde yapıyorlar, sonra git gide muhabbet artıyor. Bu muhabbetin bağımlılığı kişiye olan hayranlık ile karıştırılıp hızla evliliğe gidiyor. Nerede, nasıl yetiştikleri ile ilgili hiçbir fikri olmayan, insanlar birkaç kafe görüşmesinden sonra evlenme kararı alıyorlar ve çoğunda sonuç hüsran. Bu durumun altında çok ciddi bir sosyal sorun yatıyor. Akşam hava kararmadan evde olması gereken kız çocuğu sabaha kadar bilgisayar başında tüm mekânlarda sanal arkadaşları ile yer alabiliyor. Aynı şekilde sıkılgan olup hayatında bir kızın gözlerine bakarak konuşamayan erkek de bu âlemde oldukça rahat.

Burada yapmamız gereken, topyekûn sanal âleme haddini bildirmek. Bu teknolojiyi tamamen yok saymaktan bahsetmiyorum. Doğru kullanmak adına sınırlamalar getirebiliriz. Zamanı birlikte kullandığımız ortak alanlarda kullanmamaya özen gösterebiliriz. Çocuklarımıza belirli günlerde süre sınırlaması ile kullanmalarına müsaade edebiliriz. Eşlerin yatak odalarına telefonu girdirmelerini önleyebiliriz. Çoğumuz başucuna çalar saat yerine telefon koyuyor, sonrada uyuyana kadar kurcalarken birde bakıyor uyku kaçmış. Bunu önlemek için kendimize çalar saat alalım ve ev telefonumuzu nasıl ki yatak odasının dışında tutuyorsak, cep telefonlarınızda odanın dışında bırakalım. Emin olun kaçırdığımız birkaç tweet den çok daha fazla şey kazanmış oluruz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*